Ankara kedisi

Ankara kedisi, Angora kedisi olarak da bilinir, dünyaca tanılan bir kedi ırkıdır.
Memleketi Türkiye olan Ankara kedisi, en eski uzun tüylü kedi soylarından birisidir. İlk kez 17’nci yüzyılın denizcileri tarafından Avrupa’ya da götürülmüştür.

18’nci yüzyılda Avrupa asillerinin sevgilisi haline gelmiş olan Ankara kedisi, bu zamanlarda örneğin Fransız krallarının saraylarında ve her yerde mevcuttu.

Diğer uzun tüylü bir kedi soyu olan Fars kedisinin ortaya çıkması ile Ankara kedisi yıldızı solmaya başlamıştır. Ancak 1950’li yıllarda Amerikalı kedi yetiştiricileri tarafından tekrar bir Ankara kedisi çifti Türkiye’den götürülerek yetiştirildiğinde, tekrar sevilen bir ev kedisi olarak eski meşuriyetine kavuşmuştur.

Bugünkü Ankara kedileri güçlü, enerji dolu ama nazik, orta uzun ipekimsi tüylü bir kedi olarak tanılır. Çok hareketli, atlamayı sever, yeterince ilgi ve şevkat görmezse bunu zorla elde etmeyi iyi bilir. Belli bir rengi yoktur. Günümüzde kediler için tipik olan her rengte yetiştirilir.

Ankara kedisi saf ve doğal bir kedi türü olmasının yanı sıra Türkiye’nin ulusal hazinelerinden biri olarak görülür. Ankara kedisi pek çok kişi tarafından orijinal uzun tüylü kedi olarak kabul edilir.

Eski adıyla Angora olan Ankara, ipeksi, zarif desenli ve uzun postlu hayvanların evi olarak bilinir. Ankara kedileri hala Türkiye’nin köylerinde ve kırsal yerlerinde, yüzyıllardır neredeyse hiç değişikliğe uğramadan dolaşmaktadırlar. Bu kadar zaman boyunca hayatta kalmalarını sağlayan özellikleri, oldukça içgüdülerine bağlı ve son derece zeki olmalarıdır. Günümüzde, özgür yaşamak yerine insanlarla yaşamaya alışmış olsalar da, kendilerine özgü güçlü kişilik özelliklerini korurlar. Bir Ankara kedisi beslemiş ya da görmüş olan biri bu gerçeği bilir.

Eskiden Angora olarak bilinen Ankara’da ortaya çıkan Ankara kedisi, Avrupa’da görülen ilk uzun tüylü kedi olarak bilinir. 10. yüzyılın başlarında Viking’ler tarafından Avrupa’ya getirildikleri ve bu yüzden günümüz uzun tüylü kedilerinin ataları oldukları bilinmektedir. Bugünkü Ankara kedisi, varlığını 60’lı yıllarda kendisinden Amerika’ya, sonra da Avrupa’ya ithal edilen Ankara Hayvanat Bahçesi gibi kuruluşlara borçludur.

Ankara Kedisi 16. yüzyılın sonlarında bilimadamı Claude Fabri de Peirese ile birlikte Fransa’ya varmıştır. Vücudunun güzel ve oryantel yapısı kısa zamanda popüler olmasını sağlamıştır. 1868 yılında bir İngiliz yazar tarafından,”genellikle boyun kısmında uzun, gümüşe çalan muhteşem ve farklı tüylere sahip güzel bir kedi” olarak tanımlanmıştır. Bu türün beyaz rengi, türünün gerçek temsilcisi olarak görüldüğünden, beyaz kediler için Ankara Hayvanat bahçesi tarafından bir üreme programı başlatılmıştır.

Karakteri

Ankara kedileri çok zeki, cesaretli ve sahiplerine bağlı kedilerdir. Evde çıkılmamış hiçbir dolap, açılmamış hiçbir kapı bırakmayan, kendilerine ait atletik bir zarafetleri vardır. Sosyal ve oyuncu kedilerdir. Oldukça yaramaz (hırçın) olan kuzenleriyle kıyaslandıklarında genellikle iyi huyludurlar. Yaşadıkları coğrafi konum dolayısıyla sudan pek hoşlanmazlar; ki bu durum Van kedilerinde tam tersidir.

Ankara kedisi, sahibiyle hayatınının ve evinin her yerinde birlikte olmak ister. Birlikte yaşadığı kişiye derin bir sevgi duyar ve karşılığında da aynı sevgiyi almaktan hoşlanır. Sahibi nerede olursa olsun ve ne yaparsa yapsın, yaptıklarından haberdar olmak için yanında olur. Sahibini oldukça abartılı sevgi gösterileriyle ödüllendirir, fakat bir kez birşeyi yapmaya niyetlendiği zaman, en akıllı insan bile onu yolundan geri çeviremez. Yaptığı herşeyi ustalık ve çeviklik ile yapar.

Hem erkeği, hem de dişisi harika ve sorunsuz üreyen kedilerdir. Sağlıklı, yapılı kedi yavrularına çok az zorlukla sahip olurlar ve onları yetiştirirken sevgi ve kur yaparlar. Zeki ve çevik olmasının yanı sıra bazen de çabuk sinirlenen bir kedidir. Sahiplerine istediklerini yaptırmak için onları beceriyle kullanabilecek kadar akıllıdır. Bir Ankara kedisi sahibine oyun oynamayı, susadığı zaman musluğu açmasını ya da tüm dolaplarınızı kilitlemeyi öğretebilir (o küçük patileri inanılmaz derecede yetenekli olabilir).

Vücut Yapısı

Ankara kedisinin vücudu uzundur. Uzun bacaklara, uzun bir kuyruğa ve yine uzun ve kaslı, narince yapılanmış bir gövdeye sahiptir. Çok düzgün bir kemik yapısına sahiptir ve zarif bir görüntüsü vardır. Erkek kediler dişilerden büyük olabilir. Uzun bacaklarının arkala tarafları, önlerinden daha uzun olur. Parmaklarının arasında küçük tüyler bulunan, küçük ve yuvarlak patileri vardır. Mevsime göre uzunluğu değişen tüyleri vardır. Günümüzde pek çok değişik renk tüylü Ankara kedisi vardır. En iyi tüylere sahip Ankara kedileri, genellikle üç yaşını geçmiş kedilerdir. Bakılıp tarandıklarında daha da etkileyici tüylere kavuşurlar. Geniş ve badem şekilli gözlere sahiptirler ve renkleri bakır, mavi, altın, yeşil ve ela olabilir. Geniş ve sivri uçlu, dik kulakları vardır. Orta boyda bir buruna sahiptirler. Kuyruklarını yürürken vücut hizasında tuttukları görülür.

Hastalıklar

Ankara kedisinde ırsi bir hastalık olan, ve bazen yüzeye çıkan Ataxi’ye karşı henüz bir ilaç geliştirilememiştir

Kaynak: Vikipedi
Temmuz 2008

Bir Yorum

  1. 12 yıldan fazla kısa tüylü bir erkek ankara kedisi bakmaktayım ve bütün sevgimi bu güzel kediye verdim hatta benimle birlikte aynı yatakta yatıyor ne başladıysa 10 yaşından itibaren başladı evin içinde bir sorun varmış gibi miyavlamakta bunun yanında tuvaletteki kumunuda dışarıya atmakta hiç bu olayları daha önce yaşamamıştım çaresiz kaldım ..imdat

Bir Yorum Yazın