Akvaryum Aydınlatma Yaparken Nelere Dikkat Etmeli

Akvaryum aydınlatma kavramından akvaryumun yapay olarak ışıklandırılması anlaşılmalıdır. Ülkemizde birçok akvaryum meraklısı, akvaryumu ışıklandırmadan güzel bir görüntü elde etmek ister. Oysa ışıklandırmanın, özellikle büyümesi için ışığa kesinlikle gereksinme duyan su bitkileri ve balıkların üzerinde çok önemli etkileri vardır.

Doğrudan doğruya ışık almayan fakat dolaylı olarak iyi aydınlanan bir yere yerleştirilmiş akvaryum, güneşli günlerde günlük ışık gereksinimini doğal ışıktan karşılayabilecektir. Fakat günler her zaman güneşli, bol ışıklı değildir. Bunun için, özellikle bitkili akvaryumlarda günde 10-12 saatlik bir süre ışıklandırma yapılmalıdır. Zira, bitki bakımının akvaryum aydınlatılması veya ışıklandırılmasının akvaryumun en önemli, en vazgeçilmez unsuru olduğunu unutmamalıyız.

Akvaryum Aydınlatma Yaparken Fazla Işıklandırma Tehlikesi

Su bitkileri ışık, özellikle güneş ışığı etkisi ile asimilasyon yapabilirler ve böylelikle büyürler. Ancak fazla ışıklandırma bitkilerin akvaryumda çok fazla çoğalmasına neden olacaktır. Bunun yanında algler de çok fazla üreyecek bu da oksijen tüketimini % 300 oranında arttıracaktır. Bu önemli bir tehlikedir. Ancak bu olay bol havalandırma ile ortadan kaldırılabilir.

Akvaryum aydınlatma esnasında fazla ışıklandırmanın bir başka tehlikesi ise bol fotosentez, bol karbonik asit meydana gelişi ve bunun sonucunda da tehlikeli boyutta pH yükselmesidir. Aslolan tehlike budur. Çünkü oksijen azlığı zaten çalışan havalandırma ile ortadan kalkar, ya da havalandırma az ise balıklar adeta boğuluyorum işaretini verirler ve önlem alınır.

akvaryum aydınlatma

Oysa pH yükselmesini sadece ani ve topyekun ölümlerle anlayabilirsiniz. Bu ise bir anlam ifade etmez. Zaten balıklar ölmüştür. Çünkü akvaryum suyunun pH ölçümünü düzenli olarak yapan yok denecek kadar azdır. Hatta bunu eğitim kurumlarındaki akvaryumlar için de söz konusu edebiliriz.

Öte yandan pH yükselmesi özellikle yumuşak sularda çok önemlidir. Akvaryum suyunun yumuşak oluşu göz önüne alındığında bu tehlikenin büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkar. Çünkü bu gibi yumuşak suların tampon özelliği de yok denecek kadar azdır. Bu ise olası pH yükselmesinin kendiliğinden ortadan kaldırılmasının söz konusu olamayacağı anlamına gelir. Tüm bunlar yapay ışıklandırmanın süresi ve miktarı ile mevsimlerin ilgisinin iyi ayarlanması zorunluluğunu ortaya koyar.

Akvaryum Aydınlatma Yaparken Nelere Dikkat Etmeli

Bol ışıklı mevsimlerde, güneşli bir yerde ışığın 100.000 lux, gölgede 10.000 lux ve pencere yakınında 3.000 lux olduğunu unutmamak gerekir. Yapay ışıklandırmada genellikle şu 3 ana kurala uyulur:

  1. Böyle bir ışık kaynağı iyi bir bitki büyümesini sağlamalıdır. Bu ışığın cins ve miktarına bağlıdır. Yapılan araştırmalara göre bitkiler için bütün ışık spektrumları gereklidir. Bunun yanında özellikle kırmızı ışık, bitkiye yeşil rengi veren klorofil oluşumuna, bitki büyümesine, bitki hücrelerinin mavi, yeşil kısımlarının dolayısı ile bitkinin kalınlaşmasına ve çiçek açmasına yaradığından en fazla tercih edilen ışıktır. Bunun yanında mavi ve yeşil ışıklarda bitki büyümesi durur.
  2. Alg büyümesi durdurulmalıdır. Bu ise, akvaryum aydınlatma yapılırken ışığın dozuna ve ışığın akvaryuma iyi dağılmasına bağlıdır.
  3. Balıkların daha güzel görülmelerini sağlamalıdır. Bunun için çeşitli renkli lambalar (örneğin gyro-lux lambası) kullanılır.

Güneş ışığı birçok renkli ışığın birleşimidir (ışık tayfı). Yapay ışıklar ise sadece bir renge aittirler. Eskiden beri normal elektrik lambası kullanılmaktadır. Bu ampuller büyümeyi hızlandırır, takılmaları kolay olmakla beraber ışığın iyi dağılmasını sağlayamadıkları için tercih edilmezler. Aldıkları enerjinin sadece %5’ini ışık, geriye kalan %95′ ini de ısıya harcadıklarından, tüketimleri fazla olur. Çünkü eşdeğerde aydınlatma için daha çok ampul kullanmak gerekir.

Bunun için watt cinsiden değerleri büyük olmak zorundadır. Bu ise istenilmeyen bir durum olan “fazla alg çoğalması” na neden olacaktır. Bunlar kullanılırken küçük v/attlı olanları bir kasa içine ve çok sayıda bir reflektöre monte edilir. Böylelikle ışığın daha iyi dağılması sağlanır. Fakat bu ampullerle ancak fazla derin olmayan (30-35 cm.) akvaryumlar aydınlatılabilir. Bunun yanında reflektörler çok ısı verdiklerinden suyun hemen üstüne monte edilmezler. Daha çok yanlara yalan yerlere takılırlar. Bu arada reflektörle akvaryum arasında bir aralık kalmasına özen gösterilir.

Floresan lambaları ışığı daha iyi dağıttığı ve 25 watt lığı 75 watt lık kadar ışık verebildiği için ekonomik açıdan da tercih edilir. Hem ısıtıcı hem de ışık verici lambalar son zamanlarda sık kullanılmaya başlanmıştır.

Lamba Seçimi ve Boyutu

akvaryum aydınlatma floresan

Boru tipi lambaların boyu ile kuvveti arasında bir ilgi vardır. Esas sorun, lambanın boyunun ve adedinin tespitidir. Burada en önemli etkenlerden birisi derinlik arttıkça ışık şiddetinin de azalmasıdır. Berrak ve temiz bir su 30 cm. derinlikte verilen ışığın takriben %50’sini absorbe eder (emer). Turba ile filtre edilmiş bir suda emilen miktar %70 olacaktır. Bulanık bir suda ise daha da fazla olacağım hesap etmek gerekir.

Işığın emilerek kaybolması ışık kaynağından uzaklaşmaya bağlı olduğu kadar, filtre etmenin sıhhatine de bağlıdır. Yukarıdaki örnekten de anlaşılacağı üzere, iyi fıltrasyon, ışığın daha az kaybına neden olacaktır. Pratik olarak ışık miktarını şöyle ayarlayabiliriz: dm2 başına normal elektrik lambasında 2 watt, floresanda 2/3 watt, 30 cm.den daha derin ve suları sararmış akvaryumlarda bu miktar arttırılabilir. Işık fazla ise suda derhal algler çoğalacaktır. Bu ise bize en iyi bir işaret ve “ışığı azalt” komutudur.

Akvaryum derinleştikçe üzerine konulacak boru lambanın boyu da arttırılmalıdır. Akvaryum derinleştikçe üzerine konulacak boru lambanın boyu da arttırılmalıdır. Akvaryum genişliğinin her 20 cm. si için bir boru lamba konulursa çok iyi sonuç verir. Bu boru lambalar bir kaset içinde akvaryumun üst kenarından 1 -2 cm. yüksekte ve akvaryumu örten bir örtü şeklinde konulur. Su damlacıkları boruya değerse burada alglerin toplanmasına ve lambanın o kısmının kararmasına neden olur.

Kaynak: A’dan Z’ye Akvaryum, Prof. Dr. Yalçın Şahin

Bir Yorum Yazın